Bugün: 12 Ekim 2014 Pazar
Anasayfam Yap Favorilere Ekle Künye
Yeni Üyelik Üye Girişi
  • Ana Sayfa
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Tüm Yazarlar
  • İletişim
  • SON DAKİKA
    TSPB Başkanı İlhami Koç
    Ender Koçak
    Başbakan ve Cumhurbaşkanı
    Mehmet Özdoğan

    İstanbul filmi deyip geçmeyin, Egemen Bağış’a kulak verin

    00 0000, 14:34:54:
    12
    14
    16
    18
    Celal TOPRAK
    Geçen televizyonda Salzburg’ta geçen bir filmi seyrederken  Egemen Bağış’ı hatırladım… 

    Bir süre önce Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ile bir İstanbul gecesinde uzun soluklu bir sohbetimiz oldu…  Başta vize konusu olmak üzere birçok başlığı değerlendirdi Bağış… 

    Ama bir tespiti çok önemliydi… Kabinedeki tek İstanbul milletvekili olarak bu dünya güzeli kenti tanıtmak için daha çok şey yapılması gerektiğini söyledi ve bu konuda yapılan çalışmaları anlattı…

    Bağış’ın söylediklerinin ne anlama geldiğini filmi seyrettikten sonra daha net bir yerlere koydum…

    Salzburg sonunda küçük ve çok özelliği olmayan bir kent… Ama turist zengini… Dünyanın en önemli klasik müzik festivalleri bu kentte yapılıyor. Zengin turist oraya gidiyor… Otellerin oda fiyatları İstanbul’u ikiyi üçe katlıyor…  Sanat galerilerinin önünde her zaman kuyruklar oluyor. Yaz ve kış zengin turistler akın akın bu kent koşuyor… Kentte çok sayıda film çekildi… Bu filmlerin her biri kentin bir başka özelliğini anlatıyor. Herkes kente gelmeden önce bir sokağı ya da cafeyi bir yerden anımsıyor.

    Peki İstanbul’u anlatan kaç film var… Kaç aşk hikayesi İstanbul’da çekildi. İstanbul’un tarih kokan merkezlerini yansıtan kaç film yapıldı. Gişe rekorları kıran hangi filmler İstanbul’da geçti… 

    Bu sorulara şunlar şunlar şeklinde bir yanıt vermek mümkün değil… Mümkün olabilir mi… Nasıl mümkün olur… Evet bu sorulara kafa yoran tek isim olan Egemen Bağış. 

    Adı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayları arasında geçen Bağış bu nedenle değil, kabinedeki tek İstanbul temsilcisi olduğu için bunu düşünüyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor:

    - İstanbul’un 6 bakanı vardı. Şimdi tek kaldım. Yani, İstanbul’da altı kişilik çalışmam gerekiyor. Benim İstanbul’da dolaşmamdan daha doğal bir şey olamaz. İstanbul’un dünyada iddialı bir marka olması, Paris, Londra, New York gibi şehirlerle yarışması adına projeler geliştirmemiz gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde Woody Allen’ın “Roma” da geçen bir filmini seyrettim Bu filmi seyreden herkes Roma’ya gitmek ister… İstanbul’u böyle anlatan filmlerin çekilmesi için biz neden adam atmayalım. Bunun önünü açacak bazı destekler vermeliyiz.

    Egemen Bağış bu filmi izlemeden önce İstanbul’u daha iyi anlatmak… İstanbul için bir iletişim stratejisi geliştirmek gerektiği düşünmüş ve bu konuda yasal altyapıyı oluşturmak için önemli adımlar atmış, atmaya da devam edeceğini vurguluyor.

    Hatta İstanbul filmi için bazı ünlü yönetmenlerle görüşmeler yapıldığını el sıkışmak üzere olunan projeler olduğunun altını çiziyor ve ekliyor:

    - Şu anki İstanbul markasını, ekonomisini yükseltmenin yolu bu gibi girişimlerden geçiyor. Film sektörünün Türkiye’ye gelmesi adına teşvik konusunda da çalışmalarımız olacak. İstanbul’a Woody Allen filmi yakışır.

    Osmanlı ve Bizans imparatorluklarının yanı sıra önemli medeniyetlerin beşiği olan İstanbul’da tarihsel zengin arka fonu ve Boğaziçi’yle çok güzel filmler çekilebilir aslında. Topkapı Sarayı Müzesi, Ayasofya, Sultanahmet Camisi, Tarihi Kapalıçarşı, Mısır Çarşısı, Eminönü, Yerebatan Sarnıcı, Beyazıt ve daha birçok tarihi zenginliğiyle dikkatleri çeken kent, sinema yönetmenleri için de önemli bir doğal plato.

    Ama bugüne kadar yeterince bu özellik kullanılmış değil… Bu tür iletişim faaliyetlerinin özellikle turizme çok büyük katkısı olduğunu Orhan Pamuk Nobel’i alınca görmüştük.

    Tarihi yarımadadaki butik oteller dolup taşmıştı o günlerde… İstanbul’u anlatan ve bütün dünyanın ilgisini çekecek filmlerin yapılması turizme büyük katkı sağlar… Egemen Bağış bir yolu açıyor. Herkes destek vermeli. Bu iletişim stratejisi otellerin Roma fiyatına satılmasını sağlar. Cafelerin dolup taşmasına hizmet eder. Türk markalarının daha fazla tanımasının önünü açar. Türk işadamlarının gittikleri ülkelerde önünü açar. Ve ekonomiyi bir üst noktaya taşır.
    YORUM YAZ, SEN DE GÖRÜŞÜNÜ BİLDİR
  • Yükleniyor...
    YAZARLAR Tümü
    Arif ESENBiyoteknolojik ilaç ve teknik tekstil
    Vahap MUNYARSevmediğimiz hiçbir yere gitmiyoruz
    Dr. AHMET TEMİROĞLUAİLE ŞİRKETLERİNİN ÖMRÜ-2
    Celal TOPRAKİkinci ekonomik sıçrama için öneriler
    Dr.Hüdai KARAAvrupa Birliği çevre etiketi “EU Ecolabel” ürün yelpazesini genişletiyor
    Sadi ÖZDEMİRYeni Türkiye, tam başkanlık
    Ömer SARIOĞLUÜrettiğin kadar güçlüsün
    Yıldırım ULKATEkonomide karamsarlığa gerek yok
    GÖKHAN TAŞDEVİREN GO TO GEMBA - DEĞERİN OLUŞTUĞU YERE GİT
    PROF. DR. ATEŞ OKTAR - KONUK YAZARYENİ GELİR VERGİSİ KANUNU NE GETİRECEK?
    MUSA ALİOĞLU - KONUK YAZARO BİR KAHRAMANDIR
    GAZETE MANŞETLERİ
    ÖZEL HABER
  • Avrupa Birliği üyeliğini düşünmek artık gerçekçi değil
  • 70 şirket Teknopark’ımıza girmek için sırada bekliyor
  • Teknik tekstilin önü açık ve şu anda rekabet az
  • “Tasarrufçular düşük faize rağmen mevduattan vazgeçmiyor”
  • Koçak Farma’dan büyük biyoteknoloji ilaç yatırımı
  • ‘Ergene Havzasında Arıtma Çamurlarının Yönetimi’
  • TBMM Sanayi Komisyonu Başkanı Mazıcıoğlu’na ÇOSB
  • Özdoğan: Teknik Lise’nin yeni binası ikinci döneme
  • Türkiye’de işletme çok fazla, araziler çok küçük
  • Üniversite kontenjanlarında sanayi gereken payı alamıyor
  • HAVA DURUMU
    SÜPER LİG
    ARŞİV
    Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Künye | İletişim | Sitene Ekle | Reklam| RSS 2.0 2014 © Copyright © by Global Sanayici

    Yazılım: Haber-Sistemi