Bugün: 30 Kasım 2013 Cumartesi
Anasayfam Yap Favorilere Ekle Künye
Yeni Üyelik Üye Girişi
  • Ana Sayfa
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Tüm Yazarlar
  • İletişim
  • SON DAKİKA
    Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu
    TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu
    ÇOSB Başkanı Ömer Sarıoğlu
    Mehmet Özdoğan sistemi anlattı

    Çalışanların performanslarının artırılması

    21 Haziran 2010, 13:23:38:
    12
    14
    16
    18
    Dr. AHMET TEMİROĞLU ÇERSAD Yön. Kur. Üyesi ve Özen Mensucat Gnl Müdürü
    İletişim araçlarının gelişmesi, ulaşım araçlarının daha etkin kullanılması ve uluslararası ekonominin gittikçe artan bir hızla globalleşmesi
    dünya ekonomisinin arz-talep yapısında köklü değişimlere neden olmuştur. Arz talepten daha hızlı artmaya başlamış ve bunun sonucu olarak “satıcı piyasası”, ”müşteri piyasası” haline gelmiştir. Müşterinin karşısındaki seçenekler çok arttığı gibi bu seçenekler arasındaki ürün performansları da birbirine yakın olmaya başlamıştır. Hatta rakiplerden biri yeni bir ürün ya da teknoloji geliştirse bile bu o kuruluşa sürekli ve etkin bir rekabet üstünlüğü getirmeyebilir. Çünkü rakipler günümüzde kolayca ulaşılabilecek iletişim araçları ve başka bir çok teknik olanaklarla bu ürün ve teknolojileri çok kısa zamanda taklit edilebilmektedirler. Ayrıca kurumların, ISO standartları gibi uluslararası standartlar sayesinde rakipleriyle aralarındaki iş yapma modelleri de artık birbirine benzemektedir.
    Bu durumda akla şu soru gelmektedir. Bir birilerini bu kadar sıkı takip eden rakipler bir birilerine nasıl üstünlük sağlayabileceklerdir?
    Avrupa’da, üretim sektörü için yapılan bir araştırmada kuruluşların sahip oldukları rekabet avantajlarına karşın rakiplerinin reaksiyon gösterme süreleri incelenmiş ve aşağıdaki tabloda belirtilen ilginç sonuçlar elde edilmiştir.




    Tablodan da anlaşıldığı gibi, rakiplerin insan kaynakları yönünden sahip olunan avantajlara karşı gösterebilecekleri reaksiyonun başlaması daha uzun sürmekte ve daha zor gerçekleşmektedir.
    Bütün bu anlattıklarımızın sonucunda örgütlerin birbirlerine rekabet üstünlüğü sağlayabilecekleri, en önemli kaynağın sahip oldukları insan gücü kaynağı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. İşte yukarıdaki sorunun yanıtı olarak, rekabet üstünlüğü elde edebilmek için kuruluşların modern anlamda insan kaynakları politikalarına sahip olmaları gerektiğini söyleyebiliriz. Kuruluşlar bu politikalarla nitelikli insan gücünü işletmeye çekecek, örgütte tutacak ve onlardan yüksek performans alacak yaklaşımları uygulamalıdırlar. Bu yazımızda çalışanlardan yüksek performans almakla ilgili bu yaklaşımlardan söz edeceğiz.
    Performans, çalışanın sahip olduğu bilgi ve yeteneklerinin işe yansıyan kısmıdır. Kişi ne kadar üstün niteliklere sahip olursa olsun bunu yaptığı işe yansıtmadığı sürece işletmeye o derecede yararlı olamaz. Performansı düşük diye nitelendirilir. Çalışanlardan yüksek performans elde edebilmek için dikkat edilmesi gereken en önemli konuları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;

    1- DOĞRU İNSANIN DOĞRU İŞE ALINMASI
    Bu konuda değişik mülakat teknikleri bulunmakla beraber, daha doğru sonuç almak için psikoteknik testler kullanılabilir. Mülakat ve diğer yöntemlerle işe alınacak kişilerin bilgi, zeka, deneyim gibi özellikleri belirlenebilir. Ancak yüksek performans için kişilik özellikleri de önemlidir. Örneğin insan ilişkileri çok iyi, sosyal yönü güçlü, seyahat etmeyi seven kişiliğe sahip olan bir mühendisi laboratuvarda çalışmak üzere işe alırken, detaylara önem veren, yalnız çalışmayı daha çok seven, analitik yönü güçlü ama insan ilişkileri ve sosyal yönü
    zayıf olan bir mühendisi de pazarlamada görevlendirmek
    her ikisinin de performanslarını düşürebilir. Oysa
    psikoteknik testler kullanılarak bu kişilik özellikler önceden belirlendiğinde doğru kişi doğru işe yerleştirilmiş olur.

    2- GÖREV, YETKİ, SORUMLULUĞUN DOĞRU TANIMLANMASI
    Modern insan kaynakları uygulamalarında işletmelerde var olan bir işin, sürecin özellikleri, bu işin “gerekleri”, bu işi yapacak insanın “yeterlilikleri” ve işe ait görev tanımı açık ve net bir şekilde belirtilmelidir. Bu konuda işletmelerde yapılabilen en önemli hata yetki ile sorumluluğun dengelenememesidir. Bir çalışanın yetkisi ne kadar fazlaysa aynı oranda sorumluluğu da olmalıdır.
    Öte yandan sorumluluğu fazla olan insanın yeterince yetkisi yoksa performansı düşük olabilir.

    3- MOTİVASYON
    Bir işyerinde çalışanların gereksinimlerini iki sınıfa ayırmak mümkündür;
    ■Doğal Gereksinimler: Bunlar, doğuştan kazanılmış bazı dürtülerin oluşturduğu ve diğer fizyolojik gereksinimlerdir (Yemek, içmek, temiz ve düzenli bir ortamda bulunmak, geçinebilecek kadar ücret almak gibi).
    ■Psikolojik ve Sosyal Gereksinimler: (Psiko-sosyal gereksinimler) Taktir edilmek, tanınmak, yükselmek, sorumluluk ve yetki sahibi olmak, yaptığı işi sevmek gibi, insanın psikolojik ve sosyal dürtülerinin oluşturduğu gereksinimlerdir.
    İşte motivasyon, çalışanların bu psikolojik ve sosyal gereksinimlerinin doğru şekilde karşılanması demektir. Herzberg, yukarıda birinci maddede bahsedilen faktörlere “Hijyenik Faktörler”, ikinci maddedekilere de “Motivasyon Faktörleri” demiştir. Herzberg’e göre hijyenik faktörlerin olmaması iş tatminini ve görevin yerine getirilmesini aksatabilir fakat var olmaları motivasyonu arttırmaz. Çünkü, bunlar zaten olması gereken faktörlerdir.
    Oysa motive edici faktörler, bireyi yöneltici, kamçılayıcı, iş tatminini artırıcı faktörlerdir. Ünlü yönetim bilimci Claus Moller ”İşe Yüreğinizi Koyun” demiştir. Motive edici faktörler çalışanların işe beyinlerinin ve fiziksel güçlerinin yanında, yüreklerini de katmalarını sağlamanın en önemli aracıdır. Çünkü fiziksel güç için yakıt gıda, beyin için yakıt bilgi ise, yürek için yakıt da motivasyondur. Bu konuyu incelemeye gelecek yazıda devam edeceğiz.
    Gelecek sayının konusu: MOTİVASYON FAKTÖRLERİ
    YORUM YAZ, SEN DE GÖRÜŞÜNÜ BİLDİR
  • Yükleniyor...
    YAZARLAR Tümü
    Dr.Hüdai KARARekabet sürdürülebilir ürünlere kayıyor
    Sadi ÖZDEMİRAtatürk’ün ekonomi anlayışı nasıldı?
    Celal TOPRAKFarklı oldu çalıştığı dev şirketi solladı
    Dr. AHMET TEMİROĞLUYönetimde delegasyon
    GÖKHAN TAŞDEVİRENTedarik zincirinde lojistik maliyetleri ve fırsatlar
    Vahap MUNYARMaden sahalarını komik bedellerle vermişler, o yüzden yetki artık bende
    Arif ESENTransatlantik Birliği seferi
    Yıldırım ULKATRayların üstünde zenginliğe yolculuk
    Ömer SARIOĞLUSanayi Odası'nın sanayici için anlamı
    PROF. DR. ATEŞ OKTAR - KONUK YAZARYENİ GELİR VERGİSİ KANUNU NE GETİRECEK?
    MUSA ALİOĞLU - KONUK YAZARO BİR KAHRAMANDIR
    Erdal SAĞLAMSeçim ekonomisinin ekonomik istikrara etkisi
    Fikri TÜRKELÜçüncü adresiniz neresi?
    GAZETE MANŞETLERİ
    ÖZEL HABER
  • Mozart’ın ezgileri Salzburg’un canına can katıyor
  • Logitrans’a 53 ülkeden 200 sergileyici firma katılacak
  • Prof. Dr. İlhan Avcı : HES’ler için acil ve çok yönlü
  • "OVP’deki bazı öngörüleri sorgulamak gerekiyor"
  • OVP : Hedefler küçüldü kararlı önlemler arttı
  • Türkiye 20 milyar dolarlıkAr-Ge yatırımı çekebilir mi?
  • Muammer Bakkaloğlu: Sanayici olma hedefimi ticaret lisesinde
  • TRANSATLANTİK BİRLİĞİ’Nİ KAÇIRIRSAK FELAKET OLUR
  • ABD ile ‘ekonomik’ ortaklık bu kez olacak gibi
  • Ömer Sarıoğlu, PERYÖN kongresinde Tekirdağ Sanayi Odası’nı
  • HAVA DURUMU
    SÜPER LİG
    ARŞİV
    Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Künye | İletişim | Sitene Ekle | Reklam| RSS 2.0 2013 © Copyright © by Global Sanayici

    Yazılım: Haber-Sistemi