Ortak dilimiz sosyal sorumluluk kültürü olmalıdır

Sanayici sadece üretim yapan, çalışan ve çalıştıran, parayla uğraşan kimse değil, yaşadığı sosyal çevrede üzerine düşen sorumlulukları da yerine getiren kişidir.
Gerek çevresine karşı, gerek ülkesine karşı, gerekse yaşadığı dünya üzerinde etkin olan, aynı zamanda sorumluluk sahibi kişiler olarak biz sanayicilerin önemli görevleri vardır. Bu görevlerin başında çevre ve insan en temel iki öğedir. Bu köşede daha önce çevre konusundaki hassasiyetlerimizi ifade etmeye çalıştık. Ancak insan faktörünün temel belirleyici öğe olması nedeniyle çalışmalarımızı daha çok bu yöne kaydırmalıyız.
İnsana yönelik yapacağımız en önemli çalışmalar sosyal sorumluluğumuzun bilincinde olmaktır. Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi (ÇOSB) yönetimi olarak göreve geldiğimiz günden bugüne bu sorumluluğu her zaman hissettik. İmkanlarımız çerçevesinde gerekli adımları attık. ÇOSB ve Çerkezköy Sanayiciler Derneği olarak bu çalışmaları yapmaktaki hedefimiz bulunduğumuz bölgenin sosyal yaşamına katkı sağlamaktır.
Yaptığımız etkinlikleri şöyle sıralayabilirim; ‘Bölgemizde çalışan ailelerin, üniversitede okuyan 50 öğrencisine burs vermekteyiz. Bölgemizde eğitim öğretim programı içerisinde bulunan ilköğretim okullarımıza (laboratuvar ve donanım) katkıda bulunmaktayız. Kamu hizmeti veren devlet kurumlarımıza gerek maddi, gerek ayni yardımlarımızı hiçbir zaman esirgemedik. Bunların başında Emniyet hizmetlerimiz, camilerimiz gelmektedir. Bölgemizin sivil toplum kurumlarıyla işbirliği halinde engelli vatandaşlarımıza imkanlarımız ölçüsünde katkı sağlamakta ve çeşitli etkinliklerin gün boyu sürdüğü 'Sevgiye Davet' pikniğimizi bir gelenek haline getirmiş bulunmaktayız.’
Sosyal sorumluluk gönüllülük esasına dayanır ve yasalarla zorunlu kılınan bir olgu değildir. Bizlerin uymaları gereken yasalardan dolayı gerçekleştirildiğimiz faaliyetler sosyal sorumluluk kapsamı içerisinde değerlendirilemez.
Bu ayırım ile kurumların üst yönetimlerinin kar elde etme yükümlülüklerinin dışında, içerisinde bulundukları çevreyi ve sosyal dengeyi korumak, refahını arttırmak gibi yükümlülüklerinin de olduğu ortaya çıkmaktadır. Sosyal sorumluluk yöneticiler tarafından ekstra maliyet olarak değerlendirilebilir. Ancak yöneticiler kısa dönemli maliyetlerin uzun dönemde kurumlarına getireceği faydaları hesaplamalı ve sosyal sorumluluklarını görmezden geldikleri takdirde toplumun tepkisi ile karşılaşacaklarını ve pazardaki yerlerinin yavaş yavaş sarsılmaya başlayacağını unutmamalıdırlar.