Bugün: 01 Mart 2014 Cumartesi
Anasayfam Yap Favorilere Ekle Künye
Yeni Üyelik Üye Girişi
  • Ana Sayfa
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Tüm Yazarlar
  • İletişim
  • SON DAKİKA
    İbrahim Çağlar
    ADASO Başkanı Zeki Kıvanç
    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı…
    ÇOSB Başkanı Ömer Sarıoğlu

    Tekstil sektöründe DETOX çanları

    04 Şubat 2013, 12:41:25:
    12
    14
    16
    18
    Dr.Hüdai KARA [email protected]

    Yakın zamanda tekstil üreticilerinin üretmiş oldukları her bir ürün grubu için EPD belgesi hazırlaması gerekecek. Bunun için bir altyapı gerekiyor ve üzücü olan bu altyapının henüz tekstil sektöründe oluşturulması için bir çabanın olmayışıdır. 

    …….

    Bilmiyorum dikkatinizi çekti mi son günlerde tekstil sektörünü ilgilendiren bir dizi gelişme oldu. Greenpeace örgütü tarafından uygulanan DETOX programına birçok ünlü markanın gönülsüz de olsa katıldığını görüyoruz. Zara ve Levi’s programa “katılan” son iki firma oldu. Nedir DETOX? Kısa tabiriyle bünyeden toksinlerin uzaklaştırılması olarak tanımlanabilir. Peki tekstil sektöründe toksinler nelerdir? Tabi ki kullanılan zehirli kimyasallar. Peki Türk tekstil sektörü bu gelişmelerin neresindedir?

    Yıllardır markalaşamamış olan sektör yukarıda belirtilen markaların yanında daha birçok ünlü markaya üretim yapıyor. Bu markaların tedarik zincirinde olmalarından ötürü gündeme gelmeyen bu firmalar artık gün yüzüne çıkıyor. Neden mi? Çünkü artık hangi marka adı altında üretilirse üretilsin bir ürünün yaşam döngüsü boyunca çevreye vermiş olduğu tahribat ve ya sosyal sorunlar bilinçli tüketiciler tarafından sorgulanmaya başladı. M&S ve H&M gibi markalar bu gelişmeleri öngörerek tüm tedarik zincirlerinde iyileştirmeye gittiler ya da bu konularda duyarlı firmalara yöneldiler. Artık sürdürülebilir üretim yapmak farkındalık yaratma ve yeni pazar fırsatları yakalama şansını doğurdu. Ama Türk tekstil sektörü maalesef bunu göremedi. Daha önceki yazılarımda da bu köşeden belirttiğim gibi sürdürülebilirlik bir markalaşma fırsatıydı ve Türk tekstil sektörü bunu maalesef kullanamadı. 

    Kurucu ortak olduğum Metsims Sustainability Consulting firması olarak Uludağ Tekstil İhracatçı Birlikleri’ne BEBKA Kalkınma Ajansı destekli “Tekstilde sürdürülebilirlik altyapısının oluşturulması ve eko-etiketleme”  projesini 2011-2012 döneminde yaptık. Projenin amacı sektörde sürdürülebilirlik altyapısının temeli Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (LCA) yaklaşımını anlatmak, üç firmada uygulamak ve bunun sonucunda Avrupa’nın tek yeşil etiketi olma yolunda ilerleyen ve AB Komisyonu’nun arkasında olduğu EU Ecolabel etiketi eldesi altyapısı hazırlandı. Bir yıl gibi kısa bir zamanda gerçekleştirilen bu projenin çıktıları 4. Uluslararası Tekstil ve Konfeksiyon Ar-Ge Proje Pazarı'nda  tarafımdan sunuldu. Sektör temsilcileri ne yazık ki bu altyapının üzerine bir yatırım yapmadılar. O nedenle şu an önümüze konulan detox zorunluluğu sayesinde bu ihtiyacı yakından hissediyoruz. 

    Belirli devletler, birlikler, örgütler, kurum ve kuruluşlar tarafından geliştirilmiş olan başlıca etiketler EU Ecolabel, EMAS-Sertifikasyon, ISO 14001, Oeko-Tex-Standard, GOTS Global Organik Tekstil Standardı, Bluesign- Standard, Ecoproof, Restricted Substances List RSL (Kısıtlanmış Maddeler Listesi), SA 8000 sertifikasyonu, Fairtrade, Pure Wear, bioRe, Made-By olarak sıralanabilir. EU Ecolabel sektörün en iyi yüzde 20 dilime giren firmaların alabileceği bir etiket olduğundan Greenpeace sektörün peşine düşmezdi.

    Aslında bu gelişmeler daha bir başlangıç. Tekstil sektörü bu yıl içinde sürdürülebilirlik konusunda yeni yaklaşımlara sahne olacak ve bu yaklaşımlar tedarik zincirinde bulunan birçok Türk tekstil firmasını etkileyecek. Nike, Adidas, H&M, GAP, Espririt, Inditex, Puma, Levi’s gibi markalar, Walmart, Marks and Spencer gibi perakendecilerden oluşan yaklaşık 60 üyeyi bünyesinde barındıran Sürdürülebilir Giyim Koalisyonu (The Sustainable Apparel Coalition)  endüstride büyük ölçekli ve anlamlı değişimler yaratılması konusunda yoğun çalışmalar içindeler. SAC, şu anda LCA yaklaşımları ile ürünlerin çevresel etkilerinin hazırlanması (EPD, Environmental Product Declarations) konusunda altyapı çalışmaları yapmaktadır. Yakın zamanda Tekstil üreticilerinin üretmiş oldukları her bir ürün grubu için EPD belgesi hazırlaması gerekecek. Bunun için bir altyapı gerekiyor ve üzücü olan bu altyapının henüz tekstil sektöründe oluşturulması için bir çabanın olmayışıdır.
    YORUM YAZ, SEN DE GÖRÜŞÜNÜ BİLDİR
  • Yükleniyor...
    YAZARLAR Tümü
    Vahap MUNYARAilenin genç kuşağı grupta 10 yıl çalışırsa hissedar olabilecek
    Sadi ÖZDEMİRKur dedikodusu
    GÖKHAN TAŞDEVİRENYA DÖNÜŞÜM YA KÖRDÜĞÜM
    Celal TOPRAKKOBİ’leri unutursan hedefleri de unutursun
    Dr. AHMET TEMİROĞLUBAŞARILI İNSANIN ÖZELLİKLERİ
    Dr.Hüdai KARATürkiye’nin ilk ürün çevresel etiket sistemi kuruldu
    Arif ESENTekirdağ ihracatçı iller liginde neden 21’inci sırada?
    Ömer SARIOĞLUTekirdağ Sanayi Odası’nın kuruluşuna vize verin
    Yıldırım ULKATABD’nin dolarları bizim derdimiz oldu
    PROF. DR. ATEŞ OKTAR - KONUK YAZARYENİ GELİR VERGİSİ KANUNU NE GETİRECEK?
    MUSA ALİOĞLU - KONUK YAZARO BİR KAHRAMANDIR
    GAZETE MANŞETLERİ
    ÖZEL HABER
  • Yerli diziler, KOBİ’ler için çok uygun reklam alanı
  • Bize haksız dava açan ülkelerle mücadele ediyoruz
  • KOBİ kredilerimiz, 9 ayda yüzde 38 oranında arttı
  • İş güvenliğinde belirlenen süreler yeterli değil
  • Enerji Verimli Sanayi Projesi start aldı
  • “Konutlarda elektrik faturasını 25 lira düşürdük”
  • Birleşme ve satın almalara enerji sektörü damgasını vurdu
  • “Çin’den ithalat kaliteyi ve karlılığı düşürüyor“
  • Adriyatik'te tarihi yaşatan müze kent
  • TİM Başkanı Büyükekşi: 2014 beklentilerimiz iyimser
  • HAVA DURUMU
    SÜPER LİG
    ARŞİV
    Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Künye | İletişim | Sitene Ekle | Reklam| RSS 2.0 2014 © Copyright © by Global Sanayici

    Yazılım: Haber-Sistemi