Türkiye’nin gıpta edilen büyüme rakamları

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ekonomi 2011’in tamamında yüzde 8.5 büyüdü. Ekonomi dördüncü çeyrekte ise yavaşlayarak yüzde 5.2 büyüme gösterdi.  Böylece Türkiye, 2011’de yüzde 9.2 büyüme gösteren
Çin’den sonra en hızlı büyüyen ikinci ekonomi oldu.
Türkiye’nin bu yıl ekonomiyi soğutma önlemleri çerçevesinde, 2011’in son çeyreğine paralel bir seyir izleyerek
yüzde 4-5 büyümesi bekleniyor.
2011’de hiçbir sektörde daralma görülmedi. 2011’de sektörel bazda sabit fiyatlarla en yüksek büyüme
hızı yüzde 13.4 ile dolaylı ölçülen mali aracılık hizmetlerinde görüldü.
 
Bu sektörü, yüzde 11.4 ile toptan ve perakende ticaret, yüzde 11.2 ile inşaat,
yüzde 10.8 ile ulaştırma, depolama ve haberleşme, 10.4 ile vergi sübvansiyon,
yüzde 9.6 ile mali aracı kuruluşların faaliyetleri izledi. 2011’de imalat sanayii yüzde 9.4, gayrimenkul kiralama ve iş faaliyetleri
yüzde 9.3, elektrik, gaz buhar ve sıcak su üretimi ve dağıtımı sektörü yüzde 8.8 büyüdü.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan büyüme rakamlarını şöyle değerlendirdi: "Türkiye ekonomisinin hele Avrupa'nın bu kadar
zor bir dönemde, dünyanın zor bir döneminde ortaya koyduğu performans büyük bir başarıdır. Bu büyüme performansı herkesin bir bakıma gıpta ettiği, özellikle Avrupa'dan bakıldığında hem hayretle karşılanan hem de gıpta edilen bir rakam."
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise, "Ekonomideki yumuşak iniş, hedeflerimiz doğrultusunda dengeli bir şekilde
devam etmektedir" dedi.

2011 yılında, Türkiye'nin dolar cinsinden gayri safi yurtiçi hasılası 772 milyar
298 milyon dolar olurken, kişi başına milli gelir ise 10 bin 444 dolara çıktı.
Hükümet cari açık belası ve enflasyon girdabına düşmemek, bir başka deyişle “duvara çarpmamak” için iki yıldır
kredi musluklarını kısarak ekonomiyi soğutmaya çalışıyor. Bu rakamlar Türkiye’nin küresel krize rağmen sıçramalı büyüme gösterebileceğini ortaya koyuyor.
Ah bir de şu cari açık belamız olmasa…
O zaman Türkiye’yi kimse tutamaz…