Karasu- Orta Anadolu'nun suya karşı varolma savaşı

Hasan Eskil roman yazmaya 2000 yılında başladı. Bugüne kadar yedi romanı, bir öykü kitabı yayımlandı. En son romanı, Gökçe ile Natel, Günizi Yayıncılık'tan çıktı. Hasan Eskil’in ilginç ve çok renkli bir yaşam öyküsü var. 1943’te Konya bozkırındaki Karakaya Köyü’nde bir kerpiç evde dünyaya geldi, 2001’de İstanbul’un en yüksek ve modern binalarından birinde faaliyet gösteren Anadolu Hayat’ın genel müdürlüğünden emekli oldu. İlk romanı ‘Köprüde Kadınlar Var’ı 2002’de yayımlayan Eskil, 2003’te ikinci romanı ‘Karasu/Suya Düşen Yıldızlar’ı yayımladı. Karasu, yazın kuraklıktan, susuzluktan kavrulan Konya Ovası’nın kabusu. Konya’nın güneydoğusu ve doğusunda, kentin hemen kenar semtlerinin yakınındaki gözlerden, kaynaklardan baharla peydah olan öbek öbek toplanıp apansız baskın veren Karasu, ekinleri, bahçeleri, ağılları, evleri tarümar edip, yutuyor… Tarlaların üstüne koca bir deniz olup yatıyor… Belen ve komşu köyleri aç ve açıkta bırakıyor. Karasu’yu önlemenin çaresi var mı? Var. Tehlikeye karşı dayanışma ruhu ve küçük çıkarları için bu dayanışmayı baltalayanlar… Aşklar, kıskançlıklar… Karasu, bir masal, bir destan… Ama en çok da ilmek ilmek örülerek romanlaştırılan gerçeğin ta kendisi. Yaşar Kemal, dere dere, tepe tepe, koyak koyak eşkıyalarını gezdirerek Çukurova’yı inci gibi nasıl işlemişse, yılanına, sıçanına güzelleme yazmışsa Orta Anadolu’yu da Hasan Eskil dillendirmiş.